NATO Genel Sekreteri Rutte: Ukrayna’ya NATO’ya üyelik sözü verilmedi

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu.

“UKRAYNA HER ŞARTTA SÜRECİN BİR PARÇASI OLACAKTIR”

Ukrayna için barış müzakerelerinin Ukrayna’nın katılımı olmadan yapılamayacağı hususunda tüm NATO üyelerinin hemfikir olup olmadıkları konusunda bir soru alan Rutte, “Öncelikle, müzakereler başladığında Ukrayna’nın olabilecek en iyi konumda olmasını sağlamamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu konu Ukrayna’yı doğrudan ilgilendirdiği için, Ukrayna her şartta ve her şekilde sürecin bir parçası olacaktır. Aynı zamanda, sonuçların kalıcı olması gerektiği konusunda tam bir görüş birliği içerisindeyiz. Dün ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in de belirttiği gibi, Minsk-3 anlaşmasını tekrar yaşamak istemiyoruz” dedi.

“UKRAYNA, MÜZAKERELERE ZAYIF BİR POZİSYONDA MI BAŞLAYACAK?”

ABD Başkanı Trump’ın müzakerelerin kısa süre içerisinde başlayacağını açıkladığı ve Ukrayna’nın müzakerelere zayıf bir konumda mı başlıyor olacağı yönünde bir soruya cevabında Rutte, “Sizinle tam olarak aynı fikirde değilim çünkü müzakereler başlasa bile birinci veya ikinci günde sona ermeyecek. Dolayısıyla, bu süreç boyunca görüşmelerin başarılı olmasını sağlamamız gerekiyor. Barış anlaşmasının yapılması önemli ancak Putin’in Batı’nın birlik içinde olduğunu ve Ukrayna’nın zafere ulaşmak için ihtiyaç duyduğu tüm desteği alıyor olduğunu anlaması çok önemli. Ayrıca müzakereleri, yalnızca sonucundan tamamen emin olduğumuzda yani ortaya çıkacak sonucun kalıcı ve sürdürülebilir olacağı garanti edildiğinde tamamlayacağımızı da anlaması gerek” dedi.

“PUTİN, ÇETİN BİR MÜZAKERECİ”

Putin’in savaşı bitirmeyi gerçekten istediğine inanıp inanmadığı yönündeki bir soru üzerine Rutte, “Tabii Başkan Putin’in aklında ne olduğunu tam olarak bilemem, siz de bilemezsiniz. 2010-2014 yılları arasında önceki görevim sırasında onunla birçok toplantı gerçekleştirdim. Kendisi çetin bir müzakereci ve oldukça öngörülemez biri. Ancak nihayetinde barış anlaşması yapmak istiyorsak, onun da masada olması gerek. Çünkü bu saldırganlık savaşını başlatan kişi kendisidir. Bu nedenle görüşmeleri öyle bir şekilde yürütmeliyiz ki, ortaya çıkan sonuç tüm dünya tarafından güçlü bir anlaşma olarak görülsün. Hint-Pasifik bölgesindeki Çin gibi ülkeler, Kuzey Kore ve hatta Orta Doğu’da İran gibi ülkeler, Batı’nın kazandığını açıkça görmeli” dedi.

“BU SAVAŞI BİTİRMEK İSTİYORUZ”

Barış müzakerelerinin Rusya’nın elini güçlendirmesi ve Rusya’nın Ukrayna’nın ardından başka bir ülkeye saldırma ihtimaline ilişkin bir soruya cevabında Rutte, “Barış müzakerelerinin sonucunu görmedik çünkü henüz başlamadı. Ancak bugün burada, Beyaz Saray dahil tüm müttefiklerin bir konuda hemfikir olduğunu gördüm. Ortak kanaat, Ukrayna’da barışı sağlamalıyız ve bu korkunç durumu, bu saldırganlık savaşını sona erdirmeliyiz. Her iki tarafta yüz binlerce insan hayatını kaybetti veya ağır yaralandı. Bu gerçekten dehşet verici. Bu savaşı bitirmek istiyoruz. Ancak müzakereleri öyle bir şekilde yürütmeliyiz ki, sonuç iki açıdan sağlam olsun. Birincisi, müzakereler Batı için yenilgi olarak görülmemeli. İkincisi, sonuç kalıcı olmalı ve bir daha asla sorgulanmamalı. 2014’te Kırım’ın ilhakı ve Minsk anlaşmalarında yaşadığımız durumun tekrarlanmasına izin veremeyiz” dedi.

“UKRAYNA’YA ASLA SÖZ VERİLMEDİ”

Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine ilişkin soru üzerine Rutte, “Washington’da Ukrayna’nın gelecekte NATO’ya üye olacağına yönelik bir taahhütte bulunuldu. Ancak barış görüşmeleri başladığında bu görüşmelerin kesin surette Ukrayna’nın NATO üyeliği ile sonuçlanacağı yönünde bir mutabakata hiçbir zaman ulaşılmadı. Bu olabilir, ancak bu asla açık bir şekilde ifade edilmedi” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’ya bir daha saldırmaya kalkışmamasını sağlamanın kritik bir mesele olduğunu ve Ukrayna’ya ileriye dönük güvenceler verilmesi için farklı yollar düşünülebileceğini ifade eden Rutte, “Ancak Ukrayna’ya asla bir barış anlaşması çerçevesinde NATO’ya üyelik sözü verilmedi” dedi.

Related Posts

Şırnak’ta toz taşınımı etkili oldu

Şırnak’ta toz taşınımı etkili oldu, Cudi ve Gabar dağları kent merkezinden görünmez hale geldi, araçlar ve balkonlar tozla kaplandı.

Çin’den dostluk anlaşması: İki panda Avusturya’ya gönderildi

Çin ve Avusturya arasındaki dostluğu simgeleyen iki panda başkent Viyana’daki Schoenbrunn Hayvanat Bahçesi’ne gönderildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Deprem günlük siyasete alet edilemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’u sarsan 6,2’lik depremde can kaybı yaşanmamasının en büyük teselli kaynağı olduğunu söyledi. Erdoğan, deprem gibi herkesi etkileyen konuların günlük siyasetin polemiklerine alet edilmesini tasvip etmediğini de vurguladı.

Bakanlardan ‘deprem’ açıklaması: ‘Riskli binalara girmeyin’

Son dakika gelişmesi… İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, dün İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle ilgili ortak açıklamada bulundu.

Oktay Saral kimdir? Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın hayatı

Oktay Saral, Türkiye gündemini ve siyasetini takip eden sosyal medya kullanıcıları tarafından merak edilen isimler arasında yer almaya başladı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Oktay Saral’ın hayatı ve kariyeri hakkında bilgiler araştırılıyor. Peki, Oktay Saral kimdir? İşte Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın hayatı.

Başbakanının kızından sarsıcı itiraf: “Katolik okulda dövüldüm, korkudan altıma yaptım”

Fransa Başbakanı François Bayrou’nun kızı Helene Perlant, çocukken eğitim aldığı Katolik okulda maruz kaldığı şiddeti ilk kez açıkladı. Cinsel istismar skandallarıyla gündemde olan okulda yaşadıklarını anlatan Perlant’ın açıklamaları, Başbakan Bayrou’nun okul ile bağlantıları nedeniyle siyasi tartışmaları da alevlendirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir